Geçtiğimiz gün ön gösterimine katıldığım The Batman filminin incelemesini hazırladım.

 

The Batman, izleyebileceğiniz en orijinal, en mahallenin sert delikanlısı imajından sıyrılmış, tüm gerçekçiliği ile Batman çizgi roman dizilerindeki o Batman'e odaklanmış aslında.

Comics üzerinde Batman'in suç ile ikinci yılı denilen bir süreci ele alan The Batman'de "kötü adam" olarak da aslında daha önceki film serilerinde bahsedilmemiş fakat, Bruce Wayne'in çocukluğu dönemini ele alan daha çok "Gordon" üzerine odaklanmış olan Gotham dizisinde de gördüğümüz bir villain ile karşılaşacağız.

 

Oyunculuklar ve Seçimler

The Batman, beklenen bir senaryoya sahip olmayan, iyi ve kötü arasında bir savaşa değil, manevi kaygıların içine sıkışmış kısmen süper bir kahramanın hislerine odaklanıyor. Bu nedenle Robert Pattinson Bruce Wayne / Batman için mükemmel bir seçim diyebiliriz.

Zoe Kravitz seçimini ise biraz eleştirmek isteriz... Oyuncu elbette fazlasını katmaya çalışmış fakat Seline Kyle karakterine mi yoksa gelişimini tamamlayıp dönüşmüş bir Catwoman'a mı sahip bunu aktaramadığını hissettiriyor.

Son olarak Riddler rolü ile izlediğimiz Paul Dano karakteri arşa çıkarmış diyebiliriz. Normalde Nygma/Riddler rolünde zekası ile ön plana çıkmayı seven bir karakter görmeyi beklerken Paul Dano bu karakteri olabildiğince zekası ile fark edilemeyen, geri planda kalmayı tercih eden bir karaktere çevirmiş.

Sonuç olarak...

Film, uzunluğunu oluşturan 10-15 saniyelik olayı çözmeye odaklı olmayan bakışma ve geçiş sahneleri ile biraz uzamış fakat bunların da varlığını ağır ilerleyen psikolojik bir gerilim olmasından dolayı kabul ettiğimizi söylememiz gerekir. Gotham sokaklarında evrimini tamamlamamış bir Batman ile dedektiflik yoluna çıkmak için The Batman'i seyredin, seyrettirin.

The Batman İncelemesi